Çünkü bu düzen hayalet gibidir.
Ne adı vardır, ne yüzü.
Ama her yere sızar, her şeyi kontrol eder.
GÖRÜNMEZ DÜZEN, HAYALET DÜZEN’İN TA KENDİSİDİR.
Halk özgür olduğunu sanır ama gerçekte algılar zincire vurulmuştur.
Sandık var ama halkın kararı yok.
Gazeteler var ama gerçeği yazan yok.
Özgürlük var gibi, ama zihinler zincirli.
Hepimiz 3D’yi biliyoruz. Sinemada, telefonda, oyunlarda karşımıza çıkıyor.
2D yüzeydir, 3D hacimdir, 4D ise zamandır.
Ötesini göremeyiz, sadece hissederiz.
Asıl sorun şudur: Fizikte boyutları biliyoruz, ama siyasette hangi boyutta yaşadığımızı bilmiyoruz.
Tarih boyunca insanlık katmanlardan geçti.
Önce saf başlangıç vardı. Sonra monarşiler geldi, kralların sopası hükmetti.
Diktatörlükler yükseldi, tek adamın korkusu hayatı şekillendirdi.
Komünizm eşitlik masalıyla geldi, baskı gerçeğiyle bitti.
Demokrasi halkın iradesi gibi göründü ama aslında medya ve sermaye yönetti.
Bugün en karanlık çağdayız: Görünmez Düzen. Sandık var ama sonuç belli. Özgürlük var ama algı zinciriyle. Lider var ama ipler başkalarının elinde.
Gelecek ise hâlâ bir ihtimal: Adaletin ve bilincin boyutu.
Siyaset sadece kurumlarla değil, insan zihniyle oynar.
Korku diktatörlerin silahıdır.
Umut, halkı uyutmak için kullanılan ilaçtır.
Algı ise bugünün en ağır zinciridir.
Bugün insan özgür olduğunu sanıyor. Oysa düşünceleri çoktan programlanmış durumda.
Amerika’da medya şirketlerin elinde.
Çin’de kamera ve algoritmalar hükmediyor.
Avrupa’da bankalar ve lobiler karar veriyor.
Ortadoğu’da ya diktatörlük var ya kaos.
Kıta değişse de, bayrak değişse de, lider değişse de boyut değişmiyor. Görünmez düzen her yerde.
Borç, modern köleliktir.
Tüketim, halkı uyutan şeker.
Yapay zekâ, geleceğin dijital diktatörü.
Önce cebini çaldılar, sonra zihnini çaldılar.
Çözüm aslında basit: Halk, milli olan ve küresel güçlere karşı duran lideri seçmeli.
Ama bunu söylemlerle değil, yaptıklarıyla anlamalı.
Yol, su, köprü yapmak devletin görevidir. Asıl soru şudur: İşsizlik azaldı mı? Emeklinin karnı doyuyor mu? Eğitim yükseldi mi? Fabrikalar açıldı mı? Dünya sana imreniyor mu?
Gelişmemiş ülkeler zaten Avrupa’ya imrenir. Önemli olan Almanya’nın, İtalya’nın, Amerika’nın sana imrenmesidir. Liderin kalitesi, ülkenin geldiği yerdir.
İnsanlık binlerce yıl boyunca boyut değiştirdi.
Monarşiler yıkıldı, diktatörler devrildi, komünizm çöktü, demokrasi süslendi.
Ama bugün en tehlikeli aşamadayız: Görünmez Düzenin içinde.
Sandık var ama halk yok.
Gazete var ama gerçek yok.
Özgürlük var ama zincir görünmez.
Yeni boyut kaçınılmaz: Adaletin boyutu, bilincin boyutu, gerçek özgürlüğün boyutu.
Bugün halk oy vermiyor, programlanıyor.
Otoriter rejimlerin sopası kırılır; ama görünmez düzenin zinciri fark edilmezse sonsuza kadar sürer.
Çözüm, doğru lideri bulmaktır. Onu sözleriyle değil, ülkesine kazandırdıklarıyla tanımaktır.
ÇETİN AY
Bir Dünya Vatandaşı, BWA Başkanı