Karacaören Barajı mercek altında
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü ve Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda, Antalya Havza Su Kurulu paydaşları ve akademisyenlerin katılımıyla Karacaören 1 ve 2 Baraj Gölleri’ni kapsayan teknik bir inceleme gezisi düzenlendi. İçme suyu temininde stratejik öneme sahip bu kaynakların mevcut durumunun yerinde değerlendirilmesi ve sürdürülebilir yönetim stratejilerinin geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte, sahadaki çevresel ve teknik koşullar uzmanlar tarafından incelendi.
Kent ve çevre odaklı bilimsel çalışmalara önem veren ASAT, toplum öncelikli konularda her zaman paydaş olarak sorumluluk üstleniyor. Bu anlayışla düzenlenen teknik gezi, Antalya'nın içme suyu kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetimi adına atılan önemli adımlardan biri olarak öne çıktı. Katılımcılar, su kaynaklarının geleceğine dair alınacak önlemler konusunda fikir alışverişinde bulunarak ortak stratejiler geliştirmeyi hedefledi.
HAVZA KORUMA İŞ PLANI KAPSAMINDA YERİNDE İNCELEME
Teknik gezi, ASAT Genel Müdürlüğü Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda yürütüldü. Karacaören 1 ve 2 Baraj Gölleri Özel Hükümleri kapsamında hazırlanan Havza Koruma İş Planı doğrultusunda gerçekleştirilen inceleme gezisinde, yaklaşık 25 kişilik teknik ekip havzada yer alan noktasal ve yayılı kirletici kaynakları sahada inceledi. Aynı zamanda, su kalitesinin ve miktarının korunmasına yönelik alınması gereken önlemler değerlendirildi. ASAT ekipleri, baraj göllerinin su potansiyeli, bölgedeki su stresi ve sürdürülen koruma-iyileştirme çalışmaları hakkında katılımcılara teknik bilgiler sundu.
BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM VE KURUMSAL İŞ BİRLİĞİ VURGUSU
ASAT ekipleri aynı zamanda, su kaynaklarının kalite ve miktar açısından sürdürülebilir şekilde korunabilmesi için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine dikkat çekti. ASAT ekiplerini yaptığı değerlendirmede, noktasal ve yayılı kirliliklerin kaynağında kontrol altına alınmasının önemine vurgu yapılırken, bu sürecin tüm paydaşlarla güçlü bir iş birliği içerisinde yürütülmesi gerektiği, su kaynaklarının korunmasına yönelik etkin ve kalıcı çözümlerin geliştirilmesini gerektiği belirtildi.
