Dünya uzun zamandır yorgun.
Bir yanda savaş, bir yanda gösteriş, bir yanda sessiz kalan kalabalıklar…
Ama bütün bu gürültünün içinde hâlâ bir ses var.
Sakin ama derin.
O ses, Çetin Ay’a ait.
Kimine göre bir iş insanı, kimine göre bir gönül elçisi.
Benim gözümdeyse, o vicdanı diplomasiye taşıyan bir adam.
Ne çok konuşuyor, ne de susuyor.
Her cümlesi bir çağrı gibi,
ama kimseye bağırmadan, sadece hatırlatarak konuşuyor.
Köln’deki ofisinde buluştuk.
Duvarlar sade, masasında kalemler, kitaplar ve bir not:
“Bir ülke, insanını korumadan büyüyemez.”
Bu cümle onun her şeyini özetliyor.
“BENİM DERDİM VİCDANI HATIRLATMAK.”
“Siyasetle işim yok,” diyor.
“Benim derdim, insanın kendi vicdanıyla barışması.
Bir milletin vicdanı kurursa, o ülke küçülür.
Yasa yetmez, önce yürek gerekir.”
Bu sözler ne muhalefet, ne propaganda.
Sadece bir gerçeğin çıplak hâli.
Söylediklerini süslemiyor, sadece inanıyor.
“BATI’YI ANLIYORUM, DOĞU’YU UNUTMUYORUM.”
“Batı aklı temsil eder, Doğu kalbi,” diyor.
“Ben ikisini buluşturmaya çalışıyorum.
Batı düzeniyle Doğu’nun merhameti birleşirse, insan yeniden insan olur.”
Ne Batı hayranı, ne Doğu öfkesi taşıyor.
İkisini de biliyor, ama hiçbirinin esiri değil.
“Disiplini Batı’dan, vicdanı Anadolu’dan öğrendim,” diyor,
“ama adaleti Yaradan’dan.”
“VATAN SEVGİSİ, ADALETİ KORUMAKTIR.”
Ona göre vatan sevgisi sadece slogan değil.
“Vatanını sevmek, onun adaletini korumaktır,” diyor.
“Bir ülke, ormanını kesip gölgesini satamaz.
Bir siyasetçi, ağacı değil, koltuğunu feda etmeyi öğrenmeli.”
Söyledikleri kimseyi hedef almıyor,
ama herkesin kalbine değiyor.
Çünkü bu sözler ne ideolojiye ait, ne partiye —
yalnızca insana ait.
“ARTIK HERKES KONUŞUYOR, AMA KİMSE DİNLEMİYOR.”
Çağın en büyük krizi para değil, vicdan.
“Teknoloji büyüdü, insan küçüldü,” diyor.
“Artık herkes konuşuyor, ama kimse dinlemiyor.
Ben insanın yeniden insana dönmesini istiyorum.”
Bu cümleleri söylerken öfke yok,
sadece bir yorgunluk var.
Bir insanın umudunu kaybetmeden nasıl direnebildiğinin hikâyesi bu.
“BENİM GÜCÜM SEVGİDEN GELİR.”
Onu bir tarafa koymak zor.
Ne sağda ne solda;
ama tam kalbinde duran bir yerde.
“Sevgi en büyük devrimdir,” diyor.
“Çünkü insanı değiştirir.”
Bu söz, ideolojilerin üstünde bir çağrı.
Bir imam da onaylar, bir filozof da.
Çünkü samimiyet ideolojiden büyüktür.
⸻
“BİR GÜN HERKES SUSACAK, AMA VİCDAN KONUŞACAK.”
Röportajın sonunda pencereye bakıyor.
Yağmur hafifçe yağıyor, odada sessizlik var.
“Yağmur diner,” diyor,
“toprak konuşur.
Ama toprak da susarsa,
işte o zaman yeryüzü bizi affetmez.”
O an anlıyorum…
Çetin Ay sadece çevreyi ya da insanı değil,
insanın ruhunu savunuyor.
Ve belki de bu yüzden, herkes ondan bir şey bulabiliyor.
İBRAHİM YAMAN
Gazeteci – Yazar
ÇETİN AY
BWA BAŞKANI
TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZ GÖNÜL ELÇİSİ
VATANINI VE MİLLETİNİ CANINDAN ÇOK SEVEN, HER FIRSATTA BİRLİK VE BERABERLİĞİ SAVUNAN BİR YURTTAŞ