Çetin Ay: “Hayat beni Avrupa’ya taşıdı ama gönlüm hep memleketimde kaldı”

TÜRKİYE BENİM KÖKÜM

Çetin Ay: “Hayat beni Avrupa’ya taşıdı ama gönlüm hep memleketimde kaldı”
GÜNDEM 19.06.2025 14:03:40 19 0

ÖZEL RÖPORTAJ

Almanya’da yaşayan iş insanı Çetin Ay, yalnızca ticaretteki başarılarıyla değil; Türkiye’ye olan derin bağlılığı ve istikrarlı duruşuyla da dikkat çeken bir isim. Almanya merkezli BWA’nın başkanı olan Ay, uluslararası yatırım ilişkileri, diaspora çalışmaları ve kalkınma odaklı girişimleriyle biliniyor.
Ancak onu asıl ayıran, hayatını kimseye göstermeye çalışmadan Türkiye’nin yararına adım adım çalışması.
Düsseldorf’ta bir araya geldiğimiz Ay, konuşurken ne siyasî polemik yapıyor ne slogan atıyor. Ama her cümlesi, ülkesine inanan bir insanın sadeliğiyle dolu.

Soru: Avrupa’daki uzun yıllarınıza rağmen Türkiye merkezli bir çaba içindesiniz. Bu yönelimi nasıl tanımlarsınız?

Ben bu topraklarda büyüdüm.
Anadolu’nun emeği, sabrı ve inancı içime işlemiş bir karakter taşıyorum.
Hayat beni Avrupa’ya taşıdı, orada çalıştım, başardım ama gönlüm hiçbir zaman uzaklaşmadı.
Her zaman şunu sordum kendime:

“Şimdi ben bunu Türkiye için nasıl anlamlı kılabilirim?”
Çünkü ben buraya karşı sadece bir aidiyet değil, bir sorumluluk taşıyorum.

Soru: Siyasetten uzak durduğunuzu söylüyorsunuz ama kamuoyunda fikirleriniz dikkat çekiyor. Bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Ben kimseyle yarışmıyorum.
Görünür olmak gibi bir amacım hiç olmadı.
Ama şunu biliyorum: Türkiye’nin geleceği hepimizin omzunda.
Konuşurken saygılı olmak, eleştirirken çözüm üretmek… Bence asıl sorumluluk budur.
Ben siyaset yapmıyorum çünkü kimseye bağlı değilim.
Ama ülkem için elimden gelen her katkıyı sunmak, benim için bir görevdir.

Soru: Türkiye’ye dair konuşurken “millet” kelimesi yerine daha insani bir bağ kuruyorsunuz. Bilinçli mi bu yaklaşım?

Elbette.
Benim anlayışımda millet; sadece bir kavram değil, hayattaki karşılığı olan insanlardır.
Bir çocuk, bir usta, bir öğretmen, bir çiftçi…
Kime kalbim ısınıyorsa, kim için içim kıpırdıyorsa; ben onunla bir bütünüm.
Kökenine, kimliğine değil; samimiyetine bakarım.
Bu topraklarda nefes alan, alın teri döken, hayal kuran herkesin geleceğine değer veriyorum.

Soru: Avrupa’daki ilişkileriniz Türkiye’ye nasıl katkı sunabilir?

Dış dünya Türkiye’yi sadece rakamlarla okumuyor.
Türkiye güven verirse, yatırım da gelir, ortaklık da büyür.
Ben burada Türkiye adına temaslar yürütüyorum ama bunu bir görev edasıyla değil, doğal bir sorumluluk hissiyle yapıyorum.
Bazen bir görüşme, bazen bir masa, bazen sadece bir fikir alışverişi…
Bunların hepsi yarın Türkiye’nin elini güçlendirebilir.

Soru: Kendinizi bir cümleyle tanıtmanız gerekse, ne dersiniz?

Ben bu topraklardan doğmuş, çalışmış, öğrenmiş ama özünü asla unutmamış biriyim.
Almanya’da yaşıyor olabilirim ama her düşüncem, her adımım Türkiye’ye dönüktür.
Benim için önemli olan şey; gürültü değil, katkı üretmektir.
İstikrar, güven, kalkınma gibi değerlerin kıymetini bilen herkesle aynı masada olmaya hazırım.