DEM Parti ve DBP Eş Genel Başkanları Van’da
Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a ceza verilmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi önünde başlatılan nöbet eylemi sürerken, DBP ve DEM Parti Eş Genel Başkanları Van’a gelerek nöbet eylemine destek verdi. Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Van halkı devlet aklının bu çözümsüzlük politikalarına cevap verecektir" derken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise “Mücadele ederek kazanacağız” ifadelerini kullandı.
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesinin ardından dün kentte başlatılan nöbet eylemi devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da bugün belediye önündeki eyleme katıldı.
Kent merkezinde araçlarından inerek, yürüyüş halinde Büyükşehir Belediyesi’ne ilerleyen Eş Genel Başkanlar ve beraberindekiler, halkın yoğun ilgisiyle karşılandı. Yürüyüşün ardından Büyükşehir Belediyesi önünde bekleyen binlerle buluşan Hatimoğulları ve Kılıçgün Uçar, burada yapılan kitlesel basın açıklamasına katıldı.
Eş Genel Başkanlarla birlikte Eşbaşkan Şedal ve Zeydan’ın yanı sıra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak ve Doğan Hatun ile çok sayıda belediye Eşbaşkanı, DEM Parti milletvekilleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri de açıklamada hazır bulundu.
Alandaki yurttaşları ve katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “Van halkı bu soğuk havaya rağmen iradesini savunuyor. Halkın iradesine saldıranlar ve zulüm edenler bu yaptıklarından utanmıyorlar. Yolsuzluk ve hırsızlık yapanlar bu kentte yaşayan 1 milyon 200 bin insanın iradesini çalıyor ve ‘sizi tanımıyoruz’ diyorlar. Bu halkın iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Biz bu kadar asil bir mücadelenin parçası olan bizler, demokrasi, barış ve adalet mücadelesi verenler bu utanmazlık karşısında onurumuzu savunacağız. Bize onursuzluğu dayatanlara nasıl onurlu olduğumuzu göstereceğiz. Haklı olan ve demokrasiyi savunan biziz. Yürütülen sürecin kumpas olduğunu çok iyi biliyoruz ve AİHM de buna karar verdi. Kumpaslarla yeniden halkın iradesine çökmeye çalışıyorlar” dedi.
‘Onları tabela partisi yaptık’
Daha sonra konuşan DBP Van İl Eşbaşkanı Cemal Demir ise, “Bu iktidar demokrasinin kılıcı gibi zulümlerini bu halkın üzerinde salladılar. Biz bunu kabul etmedik ve itirazlarımızı hep dile getirdik. Seçimde halkımız önemli bir sonuç ortaya çıkardı. Tarihte rastlanmamış şekilde 14 belediyenin tamamı aldık ve AKP’yi bu memlekette tabela partisi yaptık. Yine bir kumpasla halkın iradesine tekrar çökmeye çalışıyorlar. Bir hukukçu olarak bu davayı değerlendirmek gerekirse; bu dosya içi boş bir dosyadır ve hiçbir zaman istinaf tarafından kabul görülmemiştir. Gerek bilirkişi raporları gerekse de askerlerin ifadeleri her ne kadar olumlu yönde olsa bile savcılık ve mahkeme heyeti ceza talep etti. Bu tutum siyasi bir tutumdu, hukuki bir tutum değildir” diye konuştu.
Serra Bucak: Kazanan biz, kaybeden onlar olacak
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak ise, Eşbaşkan Şedal ve Zeydan’ın Van halkının onuru olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Van halkının onurunu ve gururunu kimse görmezden gelemez. Kayyım sistemi bir kumpas sistemidir. İktidar bu kayyım sisteminden bir ders çıkarmamıştır. Van halkı iradesinin yanında durdu. Bu halk mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacak. Kazanan biz, kaybeden onlar olacak. Biz Amedliler olarak 31 Mart’ta direnen ve 14 belediyeyi alan Van halkının yanındayız. Mazbatayı vermek istemeyenler bu kentin güler yüzlü çocuklarının mücadelesi ile karşılaştılar. Wan rûmeta me ye.”
Kılıçgün Uçar: Biz bunu da kazanacağız
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise, “Kürtler 100 yıldır özgürlüğe yürüyor. Şimdi Van’daki çocuklar ve kadınlar demokrasinin gereğini yapıyor. Seçime her türlü hile ile girdiler, seçmen gönderdiler ama Van onlara başka bir ders verdi. Van o dönem; devlet aklının kayyım, savaş, inkâr ve asimilasyon politikalarına bir ders verdi. Kayyımın ömrü bir seçime, Kürt halkının ömrü bin yıllara bakar. Bu ülkenin hukukunda Kürtler, Kürtlerin kimliği var mı? Bizim olmadığımız hukuk egemenlerin hukukudur. O yargı kararı Kürtler nezdinde yok hükmündedir. Hiçbir belediye başkanımızın suçu yok. Suçu olanlar devlet aklıdır. Yeni bir toplumsal sözleşme ve hukuka ihtiyaç var. Biz Van’ı iki kez kazandık. Şuan üçüncü kayyım girişimi var ve biz bunu da kazanacağız. Van halkı devlet aklının bu çözümsüzlük politikalarına cevap verecektir” dedi.
‘Kürtler demokrasi dersi verdi’
Türkiye’nin en önemli sorunun Kürt sorunu olduğunu söyleyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasını devamında şunları söyledi; “Bu ülkede yeni gündemler inşa etseniz de temel sorun Kürt sorudur. Siz kumpaslar kurdunuz ama Kürtler demokrasi dersi verdi. Yeni dönemin adı demokratik çözümle, barışla anılmalı ‘Kürt sorununun çözümü mümkün değil’ diyen akla şunu söyleyelim; Kürt halkının direnişi, demokratik ulus direnişidir.”
Hatimoğulları: Verilen bu ceza yok hükmündedir
Konuşmasında Van halkının direnişini kutlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Türkiye’de hiç bir ilde belediyelerin tamamı tek bir parti tarafından kazanılmamıştır. Ama Van 14-0 yapmayı başarmıştır. İşte onlar bunu hazmedemiyor. Van’a ilk kumpas mazbata ile kurulmaya çalışıldı. Van halkı o gün iradenize o kadar güçlü bir şekilde sahip çıktınız ki sessinizi sadece Türkiye duymadı sesinizi, Avrupa ve bütün dünya duydu. Van bütün dünyada konuşuldu. Bunu siz başardınız. Kayyımın yaptığı tahribatı ve halkına işkence eden o kayyımcı zihniyete karşı belediye eş başkanlarımız çalışmıştır, hizmet etmiştir. Belediyelerimizden elinizi çekin, biz hizmet üretmek istiyoruz hizmet! Sayın Zeydan’a ceza vererek bir şeylerin yolunu döşüyorlar. Verilen bu ceza bizlerin nazarında halkın nazarında ve hatta yasaların nazarında yok hükmündedir. Verilen ceza sadece Van halkının iradesini gasp etmek değil, aynı zamanda kendi anayasalarını da çiğnemektir. Bilirkişinin raporu ortada olduğu halde derhal beraat alması gerektiği halde ceza vermek başka bir şeyin yolunu döşemektir. Biz bunu dün de kabul etmedik, 31 Mart’ta da karşı çıktık, şimdi de hep beraber karşı çıkıyoruz, kabul etmiyoruz” diye konuştu.
‘Bizler Van’da asla buna izin vermeyeceğiz’
Kürt’e seçme ve seçilme hakkını çok gören bu iktidarın, Kürt’e “sen Van halkını yönetemezsin” mesajı verdiğinin altını çizen Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Bu iktidar bir siyasi darbe yapmaktadır. Şu an verilen bu karar bir siyasi darbenin yolunu döşemektir. Bugüne kadar atadıkları kayyımlar siyasi darbedir, 12 Eylül askeri cuntasıdır. Tankıyla, topuyla, postallarıyla sokağa indi şimdi ‘askeri vesayet rejiminden kurtaracağım’ diyerek iktidara gelen AKP daha beterini yapıyor. Polisiyle, akrebiyle, coplarıyla bakın yine belediyemizin etrafını sarmışlar. Kayyım atadıkları belediyeleri gece, hırsız gibi gelerek polislerini yerleştirmiştir. Bizler Van’da asla buna izin vermeyeceğiz. Hep birlikte kendi irademiz için burada sonuna kadar kazanana kadar hep beraber Van halkı olarak burada nöbet tutmaya devam edeceğiz. Her direnişin sonu zaferdir her kararlı duruşun sonu başarıdır. Bütün Türkiye sizi örnek alıyor. Lütfen bir saniye olsun bu aklınızdan çıkmasın. Buradaki kayyımcı, talancı, halkın iradesine çökmeye çalışan anlayış her yerde cirit atıyor. İstanbul’da kent uzlaşısı kapsamında kazanılmış belediyelere sabah şafak operasyonu çektiler. Aralarında belediye başkan yardımcılarının ve meclis üyelerinin olduğu çok fazla insan gözaltına alındı. Cumhuriyet Başsavcısı bu gözaltının gerekçesinde kent uzlaşısını suç olarak göstermiş. Uzlaşmayı suç olarak gösteren başka bir ülke var mı? İnanın krallıkla, padişahlıkla yönetilen ülkelerde bile ‘sen neden uzlaştın’ dememiştir. Ama bu iktidar herkes birbiriyle kavga etsin istiyor. Bizlerin kent uzlaşısına tahammülleri yok. Aynı zamanda aynı cumhuriyet başsavcısı aynı dosyada ‘Türk ve Kürt kardeşliğini tesis etmek istiyorlar’ diye bir ibare geçiriyor.”
‘Onurlu bir barış ve diyalogdan yanayız.
AKP’nin süreci dinamitlediğini söyleyen Hatimoğulları, “1 Ekim’de Sayın Devlet Bahçeli Türk Kürt kardeşliğinden bahseden mesajlar vermeye başladı. İmralı ile görüşmeler oluyor ve Kürt Sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için diyalog süreci konuşuluyor. Bugün Türk ve Kürt kardeşliği üzerinden başlatılmış olan bir diyalog sürecine bu şekilde kayyımla bu şekilde belediye Eşbaşkanlarımıza ceza vererek bu diyalog süreci dinamitlenmektedir. Bunu kabul etmiyoruz. Biz DEM Parti olarak Kürt halkı olarak Türkiye halkları olarak barış ve diyalog sürecinin devam etmesinden yanayız. Ama bu iktidar 14-0 kazanan belediyenin eş başkanına ceza vererek bu süreci dinamitlemektedir. Ey saraylılar şunu bilin ki kayyım atayarak cezalar vererek her sabah bir şafak operasyonuyla DEM Partilileri muhalifleri gözaltına alarak hiçbir şeyi başaramazsınız. Bizler DEM Parti olarak Kürt halkı olarak Türkiye halkları olarak bu ülkenin aydınları demokratları olarak bu ülkenin onurlu muhalefetini yürütenler olarak onurlu bir barış ve diyalogdan yanayız. Bu diyalogun barışla taçlanmasından yanayız. Ama bizlere her sabah şafak operasyonu çekerek belediye eş başkanlarımıza cezalar yağdırarak, belediyelerimize kayyım atayarak bu diyalog sürecini dinamitlemektesiniz. Saraya buradan çağrı yapıyoruz” dedi.
‘Herkesin yüreği şu an Van için atıyor’
Türkiye’nin dört bir yanında Van halkıyla dayanışmaya devam edeceklerini söyleyen Tülay Hatimoğulları, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Türkiye’nin doğusu batısı kuzeyi güneyi herkesin yüreği şuan Van için atıyor. Herkes Van’ın önümüzdeki süreçte neler yaşayacağını dört gözle izliyor. Abdullah Zeydan, Neslihan Başkan ve bütün seçilmişlerimiz bizlerin onurudur. Sizden en büyük ricamız belediyemizi iradesini gasp etmek isteyenlere karşı, bu meydanı, bu bahçeyi, bu çadırı terk etmeyelim. Direnerek kazanacağız, mücadele ederek kazanacağız, kararlılıkla kazanacağız, kendimize ve kentimize hizmet etmek için kazanacağız.”
Son olarak konuşan ESP MYK Üyesi Orhan Çelebi de verilen mahkumiyet kararına tepki göstererek, Van halkının iradesinin yanında olduklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından belediye önünde toplanan halk, çalınan müzik eşliğinde uzun süre halay çekti.