Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığına göre yıllık enflasyon %31,07 seviyesinde. Üretim maliyetlerindeki artış %27,23.
Bu şu demektir. Fiyatlar koşuyor, gelir yetişemiyor.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre 42,7 milyon vatandaşın bankalara kredi veya kredi kartı borcu var.
Kişi başına düşen ortalama borç 116.148 TL.
2025 net asgari ücret 22.104 TL.
Fakat bu gelir daha cebe girmeden enflasyon tarafından siliniyor.
Bu tablo ekonomi bilimine göre refah kaybının yutulmasıdır.
Fabrika kurmadık. Üretimde çağ atlamadık. Teknolojide dünyayla yarışmıyoruz.
Buna rağmen Türkiye’nin brüt dış borç stoku 547,7 milyar dolar seviyesine geldi.
Bu kadar büyük dış borca rağmen içerideki borca rağmen niçin ilerleyemedik, neden yeni fabrikalar kurmadık, var olanlar iflas ediyor.
Neden bankalar milletin hayatını rehin aldı.
Neden milyonlarca vatandaşımız icra kapısında bekliyor.
Neden 30 milyon dava dosyası adliyelerde yığıldı.
Bu borç yatırıma gitmedi. Üretime gitmedi. Geleceğe gitmedi.
Yol, köprü, konut dediler. Hepsinin toplam maliyeti 20 milyar doları bile geçmez.
Peki kalan 500 milyar dolar nerede.
Borç büyüdü, hayat küçüldü.
Borçla dönen ekonomi ekonomi değildir.
Milletin sırtına bağlanmış taştan bir yüktür.
Bu ülke son yıllarda şunu acımasızca öğrendi.
Çalışmak yaşamak için yetmiyor.
Para var değeri yok.
Emek var karşılığı yok.
Umut var sonucu yok.
Gelecek planları yerini hayatta kalma çabasına bıraktı.
Enflasyon cebimizdeki paraya görünmez bir delik açtı.
Kazanç eksiyi kapatmaya yarıyor.
Gelecek ipotek edilip bugün satın alınıyor.
Ekonominin çökmesi, borçların büyümesi ve umudun tükenmesi kimin işine yarıyor.
Biz paramızın değerini kaybederken kim güç kazandı.
Bir ülkeyi ele geçirmek için toprağına saldırmaya gerek yoktur.
Paranı değersizleştirirsin, umudunu daraltırsın, sofrasını küçültürsün.
Geriye direnç bırakmazsın.
Biz derdimizle uğraşırken kim Türkiye’nin yarınını kendi planına yazıyor.
Bu çöküş bir hata değil.
Bir hedef olabilir.
Türkiye’nin kaderi üretimin kaderiyle aynıdır.
Enerjide, gıdada, teknolojide dışa bağımlılık azalmadan sofra büyümez, omurga doğrulmaz, gelecek aydınlanmaz.
Milletin alın terini korumak bu ülkenin onurunu korumaktır.
Devletin gücü ekonomik aklın güçlenmesiyle büyür.
Çetin Ay
BWA BAŞKANI
Milletine
toprağına
bayrağına âşık
vatan evladı....!
