TÜRKİYE’DE NE HEDEFLİYOR..?
Dünyaya şöyle bir bakın. Harita elinizde olmasa da olur; yönünüzü, pusulanızı kaybetmediyseniz gerçeği zaten hissedersiniz.
Bir yanda Amerika’nın başını çektiği Batı bloğu, öte yanda sessiz ama derinden gelen bir güç: Avrasya İttifakı. Çin ve Rusya’nın adı geçiyor ama inanın mesele sadece iki ülke değil, onların arkasındaki bambaşka bir akıl ve vizyon.
Bu öyle bir savaş ki, ne mermi sesi var ne de patlayan bombalar. Savaş alanı artık cephe değil: ekonomi, teknoloji, medya, enerji ve zihinler.
Küreselciler yıllardır bize bir sistem dayatıyor. Süslü cümlelerle—demokrasi, özgürlük, insan hakları diye—ama işin özü basit: parayı kim yönetiyorsa, gücü de o elinde tutuyor.
Avrasya İttifakı bu dayatmayı reddediyor. “Dolarla ticaret neden zorunlu?”, “NATO her yere neden üs kuruyor?”, “Batı’nın değerleri neden evrensel kabul edilmek zorunda?” diyor. Bu sorularla sadece sistemi değil, sistemin kurucularını da huzursuz ediyor.
TÜRKİYE BU SAVAŞIN TAM ORTASINDA
Bizim için mesele daha da kritik. Çünkü Türkiye sadece haritadaki yeriyle değil, yüklendiği anlamla da bu mücadelenin merkezinde.
Küreselciler Türkiye’yi ya tamamen kendi çizgilerine çekmek ya da içten içe çökertmek istiyor.
Neden mi? Çünkü Türkiye, Batı’ya sırtını dönerse, Avrasya İttifakı büyük bir güç kazanır. Bunu onlar da biliyor.
Düşünün, bir yandan NATO üyesiyiz ama Rusya’dan enerji alıyoruz.
Bir yandan Batı’nın teknoloji altyapısına bağlıyız ama Çin’le dev ticaret anlaşmaları içindeyiz.
Yani hem onların içindeyiz, hem de bağımsız kalmak istiyoruz. Bu da onları rahatsız ediyor.
Her ne zaman Ankara kendi kararını almak isterse, birileri içeriden dışarıdan düğmeye basıyor: döviz kuru fırlıyor, sokaklar karışıyor, medya koro halinde bağırıyor. Bu bir tesadüf mü? Hayır. Bu küresel baskının şifreli dili.
AVRASYA İTTİFAKI TÜRKİYE’DE NE ARIYOR?
Net konuşalım: Onların da hesabı var.
• Türkiye’nin enerji geçişinde merkez ülke olmasını istiyorlar.
• Türkiye’yi, Batı’nın güvenlik ağına karşı denge unsuru olarak görüyorlar.
• Çin’in devasa “Bir Kuşak Bir Yol” projesinde Türkiye, köprü ülke konumunda.
• Rusya ise Türkiye’yi, NATO içinde çatlak ses olarak konumlandırmak istiyor.
Ama biz saf değiliz. Bilmeliyiz ki Doğu da Batı da kendi çıkarı için oynuyor. Bizim meselemiz onların tarafında olmak değil; kendi tarafımızı oluşturmak.
Türkiye artık karar vermeli. Ama bu karar ne Batı’ya biat etmek, ne de Doğu’ya teslim olmak olmalı.
Bizim çıkarımıza ne uygunsa, onu yapacak bir denge siyaseti kurmalıyız.
"Bu çağda savaşlar artık tanklarla değil, ekranlarla, algoritmalarla, sansürsüz zihinlerle yapılıyor."
"Algı yönetimi, itibar suikastı, ekonomik dalga… Hepsi bu sessiz savaşın silahları."
Ve biz millet olarak bu oyunun parçası değil, oyunun kurucusu olmalıyız...!
Yoksa tarih bir kez daha bizim adımıza değil, bizim üzerimizden yazılır.
“ Mermi yerine algı, ordu yerine ekonomiyle vuruyorlar."
Aziz milletimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Çetin Ay
Düsseldorf