Ünlü iş insanı Çetin Ay, “Gücün Kibri: İktidarın Çöküşüne Giden Yol” başlıklı yazısında, gücün yanlış kullanımı ve adaletten uzaklaşmanın siyasi sonuçlarını sert bir dille ele aldı.
Ünlü iş insanı Çetin Ay, “Gücün Kibri:
İktidarın Çöküşüne Giden Yol”
başlıklı yazısında, gücün yanlış kullanımı ve adaletten uzaklaşmanın siyasi sonuçlarını sert bir dille ele aldı.
Ay, iktidarların kendi kibirleriyle nasıl çöküşe sürüklendiğini analiz ederek dikkat çekici tespitlerde bulundu.
TEK ELDEN YÖNETİM: ÇÖKÜŞÜN İLK ADIMI
Ay, merkeziyetçi yönetimlerin uzun vadede yozlaşmayı beraberinde getirdiğini belirtti. “Gücün bir elde toplanması, otoritenin kendi sonunu hazırladığı ilk adımdır. Merkeziyetçilik, başlangıçta güç gösterisi gibi görünür; ancak bu, kendi içinde bir saatli bombadır. Patlaması an meselesidir,” diyen Ay, tek adam yönetimlerinin kendi gölgesinden kaçamayacağını vurguladı.
Çetin Ay ayrıca yazısında şu çarpıcı ifadeye yer verdi: “Güç, adaleti terk ettiğinde ilk düşmanını kendi gölgesinde bulur; kibrin gölgesi hep bir adım öndedir.”
MİLLETİN TALEPLERİNE SAĞIR OLMAK, ÇÖKÜŞÜ HIZLANDIRIR
Ay’a göre, bir liderin milletin ihtiyaçlarına sırt çevirmesi, varlık sebebini kaybetmesiyle eşdeğerdir. Yazısında, “Milleti unutan bir iktidar, ayakta kalamaz. Vatandaşın sesine sağır olan bir yönetim, yalnızca kendi sonunu hızlandırır,” ifadelerini kullanan Ay, liderlerin halkla bağlarını kaybettikleri anda çözülmeye başladıklarını belirtti.
BASKI İLE GÜÇ KORUNMAZ
Ay, otoriterleşmenin ve baskının iktidarı korumak yerine çöküşü hızlandırdığını söyledi. “Muhalefeti susturmaya çalışan bir lider, aslında alttan alta büyüyen bir direnişin zeminini hazırlar. Susturulan her vatandaş, gün gelir bir çığlığa dönüşür ve bu çığlık, otoriteyi yerle bir eder,” diyen Çetin Ay, güç kullanımında korkunun değil, adalet ve güvenin esas alınması gerektiğini vurguladı.
İLKESİZ YÖNETİM: ÇÜRÜMENİN KAYNAĞI
Çetin Ay, ilkelerden uzaklaşan yönetimlerin çürümeye mahkûm olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Değerlerden kopmuş bir yönetim, çürümeye mahkûmdur. Gücünü kişisel çıkarlar için kullanan liderler, milletin güvenini tamamen kaybeder. İlkesiz yönetimler, uzun vadede kendi mezarlarını kazar.”
GÜCÜN SARHOŞLUĞU, İKTİDARIN SONUNU GETİRİR
Ay, güçle sarhoş olan liderlerin gerçeklikten koptuğunu ve sonunda milletin desteğini kaybettiklerini belirtti. “Kibirle hareket eden bir lider, önce sendeleyip bayılır, ardından komaya girer ve tarihin karanlıklarına gömülür,” diyen Çetin Ay, adalet ve milletin iradesine saygı duymadan güç kullanmanın sürdürülebilir olmadığını ifade etti.
TARİHİN KESKİN HÜKMÜ
Yazısının sonunda, tarihin bu konuda kesin bir hüküm verdiğini belirten Ay, “Kibirle büyüyen her otorite, en sonunda kendi ağırlığı altında ezilir. Milleti unutan, vatandaşın iradesine sırt çeviren her lider, tarihin acımasız hükmüne boyun eğmek zorunda kalır. Çünkü milletin sessizliği, iktidarın yıkılışındaki en büyük işarettir,” ifadelerine yer verdi.
“SESSİZLİK, SONUN HABERCİSİDİR”
Çetin Ay, makalesini şu uyarıyla noktaladı: “Tarih her defasında aynı dersi verir: Milleti unutan, vatandaşın iradesini hiçe sayan her lider, tarihin çöplüğünde yerini alır. Sessizlik, sonun en büyük habercisidir.”
Çetin Ay’ın bu analizleri, güç kullanımının ve liderliğin sınırlarını yeniden düşünmek için bir çağrı niteliği taşıyor.
Haber Merkezi
