“Yarın ne olacak?”
Pazara gidenin poşeti küçülüyor, maaşı yetmeyenin borcu büyüyor. Enflasyon artık kuru bir rakam değil; mutfakta eksilen yağ, pazarda ağırlaşan fiyat. Fakir nefes peşinde, zengin nefsiyle oyalanıyor. Bu millet sabırlıdır; kıtlıkta da bollukta da dayanır. Ama sabır, adalet ve umutla desteklenmediğinde yük ağırlaşır.
Sokaklarda ise başka bir sıkıntı var: Tedirginlik. Kim nereden geliyor, hangi kimlikle dolaşıyor belli değil. Mülteci meselesi toplumda bir güvenlik kaygısına ve huzursuzluğa dönüşmüş durumda. Devletin kudreti, vatandaşın kendini güvende hissetmesiyle ölçülür; güven duygusu milletin en büyük ihtiyacıdır.
Adaletin terazisi toplumda tartışmalara yol açıyor. İşçi, öğrenci, emekli hak ararken; güçlü olanların daha rahat yol aldığı düşünülüyor. Bu yalnızca hukukun değil, toplumsal nefesin de daralmasıdır. Adaletin güçlenmediği yerde ne ekonomi düzelir ne de güvenlik sağlamlaşır.
Çiftçi alın terini toprağa döküyor ama emeğinin karşılığını almakta zorlanıyor. Üretici ürettikçe sıkıntı yaşıyor, tüketici tükettikçe yoksullaşıyor. Bu tablo, emeğin değerinin korunması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Gençler sessiz bir çığlık atıyor. Eğitim bitiyor ama işsizlik başlıyor. Bilime, liyakate ve özgür düşünceye yönelmedikçe hayaller küçülüyor, yollar daralıyor. Oysa bu ülkenin gençleri, başka ülkelerin umutlarını büyütmek için değil, kendi vatanında yarınını kurmak için yetiştirilmelidir.
Sağlık sistemi de yorulmuş durumda. Hastaneler kalabalık, doktorlar göç yolunda. Hastanın tek arzusu nefes; ama mevcut düzen ihtiyaca cevap vermekte zorlanıyor. İnsanı öncelemeyen hiçbir sistem, istatistiklere baksın bakan, hayatı iyileştiremez.
Ve bütün bu tablo şunu gösteriyor: Yalnız fakir değil, gücü elinde tutan da nefes ile heves arasında sıkışıyor. Unutulmamalıdır ki, milletin nefesi her türlü hevesten daha kalıcıdır.
“Hastanın duası nefes, sağlıklının günahı heves.”
İster fakir, ister güçlü; ister çiftçi, işçi, öğrenci, ister yöneten… Sonunda bütün hevesleri susturacak olan bir avuç topraktır.
Ama o toprağın üstünde, bu millet her seferinde yeniden filizlenmeyi bilmiştir.
Çetin Ay
BWA/BAŞKANI
İş İnsanı | Siyasi Stratejist