ŞİİR ATÖLYESİ, ALTIN MADENLERİNE KARŞI ŞİİRLERİYLE İTİRAZLARINI DİLLENDİRDİ
“TOPRAĞIMIZA,
SUYUMUZA, DAĞLARIMIZA DOKUNMAYIN”
BAŞKANIMIZ
EKİCİOĞLU: ALTIN MADENLERİ KONUSUNDA, EKOKIRIMA KARŞI ŞİİRLERLE FARKINDALIK
YARATTIK
Kırşehir
Belediyesi Şiir Atölyesi tarafından hazırlanan, Eko-kırıma karşı; ekolojik bir
topluma doğru ve ekolojik bir dünya için, eko-şiirlerden oluşan şiir dinletisi
yapıldı
Kırşehir Belediyesi Şiir Atölyesi’nin
gerçekleştirdiği “Talana Karşı Toprağım ve Sevdam” konulu şiir dinletisine yoğun
katılım vardı
Şiir Atölyesi Şiir Dinletisi (Talana
Karlı Toprağım ve Sevdam):
https://www.youtube.com/watch?v=w65rFusOgBQ&t=571s
Aralık 2021 tarihinde
çalışmalarına başlayan “Kırşehir Belediyesi Soner Demirbaş’la Şiir Atölyesi”, 2024
Güz Dönemi çalışmalarının ardından, 27 Aralık 2024 Cuma günü saat 19:00’da
Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi Âşık Said Salonu’nda “Talana Karşı
Toprağım ve Sevdam” konulu şiir dinletisini gerçekleştirdi.
Kırşehir Belediyesi Şiir Atölyesi
tarafından gerçekleştirilen dinletiye Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu
ile birlikte, milletvekilimiz Metin İlhan, CHP İl Başkanı Baran Genç, Akpınar
Belediye Başkanı Şükrü Turgut, İl Genel Meclisi Üyeleri ve Belediye Meclisi
Üyelerimiz, bir önceki dönem Boztepe Belediye Başkanı Hüseyin Takan, STK
temsilcileri ve çok sayıda şiir sever katıldı.
Görsel ve ses efektleriyle de altın madeni
projelerine karlı farkındalık yaratılan şiir dinletisi başlangıcında bir
konuşma gerçekleştiren Kırşehir Belediyesi basın sorumlumuz ve Şiir Atölyesi
kurucusu Soner Demirbaş, şunları ifade etti:
“Kırşehir Belediyesi Şiir Atölyesi
tarafından hazırlanan, Eko-kırıma karşı; ekolojik bir topluma doğru ve ekolojik
bir dünya için, eko-şiirlerden oluşan şiir dinletimize hoş geldiniz.
Şiirin hayatla arasındaki
çözülmüş olan bağı yeniden bağlamak; şiiri, insanı ve hayatı birebirine
teyellemek için; 2021'de, kurduğumuzdan beri öznesi sadece kendisi ve şiir
olan; özgür ve öngün bir şiir işçiliği çalışması yapan Kırşehir Belediyesi Şiir
Atölyesi'nin, hayatın her alanındaki talancılara, yalancılara ve hırsızlara
karşı itirazını dillendireceği bu akşamki dinletimizin hazırlanmasında ve
sunumunda, başta Şiir Atölyemizin katılımcıları olmak üzere, tüm emeği
geçenlere teşekkür ediyorum. Tabii burada en büyük teşekkürü ise bizlere bu
ortamı ve olanakları sunan Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Ekicioğlu’na
sunmama izin verin; teşekkürler kıymetli Başkanımız.
Cemal Süreya, “Ortadoğu” adlı şiirinde
Dünyamızın, Ortadoğu’nun, güzel ve yalnız ülkemizin ve Kırşehir’imizin nasıl
bir tehlikeyle karşı karşıya olduğuna ne güzel ayna tutuyor dizelerinde. Bu da
şiirin tüm zamanlara ve mekânlara ait olduğunu kanıtlıyor bizlere.
Cemal Süreya’nın “Ortadoğu” adlı şiirinde
yazdığını tekrar anımsayacak olursak: “Biz
kırıldık daha da kırılırız/ Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü/ Hırsız da
bilmiyor çaldığını/ Biz yeni bir hayatın acemileriyiz/ Bütün bildiklerimiz
yeniden şekilleniyor/ Şiirimiz, aşkımız yeniden,/ Son kötü günleri yaşıyoruz
belki/ İlk güzel günleri de yaşarız belki/ Kekre bir şey var bu havada/
Geçmişle gelecek arasında/ Acıyla sevinç arasında/ Öfkeyle bağış arasında// Biz
kırıldık daha da kırılırız// Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.”
Bu dizelerden hareketle, şehrimizi ve
doğamızı ekokırıma uğratarak kemirmeye çalışanlara inat, yeni bir hayatın; daha
güzel, daha yaşanılır; insanla ve doğayla barışık bir hayatın olanaklarını
yaratmak için buradan hep birlikte bir itirazı dillendiriyor; talana karşı
“toprağımıza, suyumuza ve dağlarımıza dokunmayın” diyoruz.
Doğayı katledenler katildir. Şehrimizi,
Dünyamızı kemirerek geleceğimizi bizden çalmaya çalışanlar hırsızdır.. Ve
bizler; yeni bir hayatın acemisi olanlar, katillerin de hırsızların da neyi
niçin yaptıklarını görüyor, biliyor ve hep birlikte SOBE diyoruz.
Bachelard, Mekânın Poetikası adlı
yapıtında "şair, varlığın eşiğinden
konuşur" diyordu. Kırşehir Belediyesi Şiir Atölyesi katılımcıları da
bulunduğumuz coğrafyanın varlık ve yokluk arasındaki eşiğinde, altın madeni
projesine karşı büyük öfke ve derin itirazlarını, kendi yazmış oldukları-kurmuş
oldukları şiirleriyle dile getirecekler ve sizlerle paylaşacaklar. Hem, bu
topraklarda uç vermiş olan Pir Sultan Abdal’lar, Dadaloğlu, Âşık Paşa’lar,
Yunus Emre’ler, Hacı Bektaş-ı Veli’ler, Ahmed Gülşehrî’ler, Muharrem Ertaş’lar,
Neşet Ertaş’lar, Çekiç Ali’ler ve bu programı gerçekleştirdiğimiz salona da
adını veren Âşık Said’ler gibi nice şairler-ozanlar da aynı toprakların,
Kırşehir’in sesi olmadılar mı?
“Şiir nedir?” sorusu sorulduğunda kuşkusuz
her şairin bir şiir tanımı olduğu bilinir. Bugünkü dinletimizde, Şiir Atölyesi
katılımcıları ise şiirin yanlışa, yalana ve talana bir itiraz olduğu gerçeğinin
de altını çizecekler, okuyacakları uzunlu kısalı ve kıssalı şiirleriyle.
Kırşehir Belediye Başkanımız Sayın
Selahattin Ekicioğlu’nun, ilimizdeki altın madeni projesini hayata geçirmeye
çalışanlara karşı; “tarih onları
yanlışlarıyla, yalanlarıyla ve talanlarıyla anacakken; bu şehrin geleceği için
mücadele edenleri; yani bizleri ise mücadelemizle ve mücadele kültürümüzle
sayfalarına kaydedecek” sözünden hareketle, tarih; bu akşam burada bu
dinletinin gerçekleştirilmesinde ve sunumunda tüm emeği bulunanları ve siz
değerli katılımcıları da mücadele edenlerin yanına kaydetsin, diyerek;
Başlıyoruz…”
Bozlak Ustası Büyük
Ozanımız Muharrem Ertaş’ın Avşar Elleri havalandırmasıyla başlayan dinletide, Kırşehir Belediyesi
Şiir Atölyesi katılımcıları Manolya Yılmaz, Kadriye Budak, Berke Kanak, Ayşe
Betül Bilecan, Fatma Demiryürek, Seçkin Kolukırık, Hatice Uğurlutepe, Hazal
Mert Baran, Bülent Demirbaş, Emine Köksal Saygın, Selma Ekici, Ayşegül
Kolukırık, Özgür Çelebi, Duygu Oğuz ve Soner Demirbaş tarafından altın
madenlerine ve getireceği olumsuz sonuçlara işaret eden, şiirlerini
seslendirdiler.
Dinletiye elektrogitarlarıyla
Meteora Müzikevi’nden Enes Çetinkaya, Cenk Erbek, Bilal Deniz de katkı
sundular.
Büyük beğeni toplayan
ve farkındalık yaratan “Talana Karşı
Toprağım ve Sevdam” konulu şiir dinletisinin tamamlanmasının ardından, Belediye
Başkanımız Selahattin Ekicioğlu bir konuşma gerçekleştirdi. Başkanımız
Ekicioğlu, konuşmasında şunları ifade etti:
“ Şiir Atölyemize teşekkür ediyoruz.
Dünya şairlerimizden Nâzım Hikmet ne demişti; "Nâzım Hikmet
vatan hainliğine devam ediyor hâlâ./ Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz,
dedi Hikmet./ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.// … vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması topuysa,/ vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,/ ben
vatan hainiyim./ Yazın üç sütun
üstüne kapkara haykıran puntolarla: /Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.” Tabii
biz de vatan hainiyiz. Niçin, Dubai’den gelen valiz valiz çil çil altınsa, biz
vatan hainiyiz. Kervansaray Dağlarını talan edecekseniz, biz vatan hainiyiz.
Çünkü bu Cumhuriyet kanlarla kurulurken bize emanet edildi. Ne parayla kuruldu
ne de altınla kuruldu. Osmanlı devletinden kalan burcu da bu ülke ödedi. Tabii
bize tozpembe tablo çiziyorlar, çizecekler. Ülkenin zenginleşmesine karşı
çıkıyorsunuz diyecekler. Hayır karşı çıkmıyoruz. Bu mantıkla gittiler. Afrika’yı talan ettiler. Afrikalılar ölüyor.
Maalesef emperyalist ülkeler protein zehirlenmesinden ölüyor. Bu yüzden bu
yalanlara hiçbir zaman inanmayacağız. Bu yalanlara her zaman karşı çıkmaya devam
edeceğiz. Çünkü biz ülkenin gelir düzeyinin artmasından, zenginleşmesinden
yanayız; talan edilmesine ve eko kırıma karşıyız. Bunun için hep birlikte bu
mücadeleyi tek başımıza da olsa devam edeceğiz. Eğer ki bu vatan hainliği
kelimesinden savcılar soruşturma açarsa içinde meclis üyelerimiz burada, Avukatlarımız da var. Ekokırıma karşı şiirle
ve sanatla da karşı durulacağını gösterdikleri için programın hazırlanmasında
ve sunumunda tüm emeği geçenleri kutluyor, katıldığınız için hepinize teşekkür
ediyorum.”
Milletvekilimiz Metin İlhan ise yaptığı
konuşmasında; “Evet, bu anlamlı
dinletiyi tüylerim diken diken olarak dinledim. Arkadaşlarımızın hepsinin
emeklerine sağlık. Çünkü geçen hafta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığında toplantı yaptığımızda hepimiz hazırlıklı gittik. Çok ciddi bir
toplantı olacağını, çok çetin geçeceğini hepimiz biliyorduk. Ve bugün
arkadaşlarımızın hepsinin tek tek okuduğu şiirlerin hepsinde bizim söylediğimiz
şeyler görüşüldü ve konuşuldu.
Tabii biz Kırşehir olarak küçük bir
şehiriz, güzel bir şehiriz. Güzel bir doğamız var. Temiz bir havamız var.
Suyumuz var her şey çok güzel. Tabii bu güzelliğe güzellik katan Belediye
Başkanımız Sayın Selahattin Ekicioğlu’na burada huzurlarınızda teşekkür
ediyorum. Çok şanslıyız. Çünkü nereye gitsek “Kırşehir çok güzel çok mükemmel
olmuş, bunu söyleyen şehrimizin valisi de dahil birçok insan var; çok mükemmel
bir şehir olmuş Kırşehir diye. Ve güzel olan her şeyi alkışlıyoruz. Ve
alkışlamasını da biliriz.
Altın
konusuna da gelirsek. Bizim zaten sadece bir geçim kaynağımız var. O da tarım
ve hayvancılık. O tarım ve hayvancılığı elimizden almak isteyen bir emperyalist
güç ve onların işbirlikçileri var. Ve bu işbirlikçileri zengin olacak diye, bu
emperyalist güçler zengin olacak diye tüm Kırşehir’in 250 bin nüfusunun aç
olmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz.
Ben
buradan mücadelemize devam edeceğimizi, direnişimizin devam edeceğini
rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü gittiğimiz her yerde halk desteğimizi
arkamızda görüyoruz, hissediyoruz. O destek oldukça çığ gibi büyüyoruz. Onların
karşısına en güçlü şekilde çıkacağız. Şehrimizin en güzel şekilde savunacağız
ve Kaz Dağlarında olduğu gibi Cerrahtepede olduğu gibi onların geçişine izin
vermeyeceğiz diyorum.
Hepinize
çok çok teşekkür ediyorum. Buradan Soner kardeşime teşekkür ediyorum. Onun bu
şiir dinletisinde de büyük emeği var. Hepimizi bir araya topladı ve bu şiirleri
bizlere dinletti. Bugün bir şey daha gördük dedik ki sorunumuz çok büyük ama
çözülmeyecek bir sorun yok. Bu sorunu hep beraber çözeceğiz, hep birlikte
hareket edeceğiz.” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 2024 Güz Dönemini
tamamlayan Şiir Atölyesi katılımcılarına, Belediye Başkanımız Selahattin
Ekicioğlu, milletvekilimiz Metin
İlhan, CHP İl Başkanı Baran Genç, Akpınar Belediye Başkanımız Şükrü Turgut ve bir
önceki dönem Boztepe Belediye Başkanı Hüseyin Takan tarafından katılım
belgeleri verildi.