Tarih: 07.02.2025 19:14

Suriye'ye Türkmen çıkarması!

Facebook Twitter Linked-in

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği adına Genel Başkan İrfan Tatlıoğlu, Suriye’de gerçekleşen devrimin ardından bölgeye çıkarma yaptı. Ülkedeki demografik yapı, kültürel ve yapısal dönüşüm ile Türkmen nüfusunun yerinde incelendiği ziyarette sonuç bilgilendirmesi yayınlanırken önemli tespitlere yer verildi.

BURSA (İGFA) - Suriye iç savaşı sonrasında İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan Geriye Göç Çalışması kapsamında Suriye'de önemli bir Saha Çalışması Yapan Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği, Türkiye’nin katkıları şeklinde genişleyen bir dizi istişari toplantılarını sahada gözlemledi.

Suriye’de çalışmalar yapan ve özellikle Suriye Türkmen toplumunu da yakinen takip eden Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkan İrfan Tatlıoğlu ve Dış İlişkiler Başkanı İsmail Mansur Özdemir ve beraberindeki heyet sahadaki izlenimlerini paylaştı. 

Azez’den, Halep’e, Şam’dan Lazkiye’ye, Hama-Humus’tanDera’ya kadar çok geniş bir alanda görüşmeler ve incelemeler gerçekleştiren Birlik, İsrail sınırına kadar inerek, temas edilen her yerde büyük bir coşku ile karşılandıklarını ve bölgede Türklere duyulan sevgi ve özlemin de bir temsili olduklarını belirtti.

Suriye’nin savaş sonrası durumunun yerinde gözlemlenmesi, geriye göçün imkân ve çerçevesinin araştırılması ve özellikle Suriye’de kapasitenin inşasına yönelik sektörel alanların tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilen ziyaretin özellikle Suriye’nin tamamına yayılan Türkmenlerin yüz yılı aşkın süredir yaşadıkları kültürel ve sosyolojik dönüşümün tespit edilmesi çalışmalarıyla daha da anlamlı hale geldiği vurgulandı.

Türkiye’nin bölgesel varlığından rahatsızlık duyan ve SDG’yi destekleyen uluslararası pek çok gücün Türkmen varlığına hayat hakkı tanımak istemediklerini gözlemlediklerini ileten heyet, yeni kurulacak siyasal sistemde Türkmen varlığının Suriye’nin geleceği için çok kritik bir önem taşıdığını iletti.

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, 9 gün süren saha çalışmasında; rejimin Suriye’de var ettiği despotik etkileri, iç savaşın yarattığı yıkım ve sosyal etki, 14 yıllık süreç içinde Suriye’de oluşan yapı, uluslararası güçlerin bölgesel çalışmalarının etkileri ve zafer sonrasında oluşan hava ve yeniden yapılanma sürecinin etkileri yerinde gözlemlediklerini ifade etti.

Gerek Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği’nin uluslararası niteliği ve gerekse alanında en üst birlik olması, ilgili STK’larla yapılan çalışmanın temel amaçlarından biri olan geriye göçün imkânı ve saha boyutları yanında; saha da çok daha güçlü ve önemli bir misyonu yüklenmesini de gerekli kıldığını ifade eden Tatlıoğlu, "Bu sebeple, Suriye Türkmen toplumuna özellikle odaklanılmış, Suriye’deki sürecin Türkmenlerin toplumsal birikimi ve gözünden bakılmaya gayret edilmiş ve toplumun her kesimi ile önemli görüşmeler yapılmıştır. Suriye Türkmenlerinin iç savaş sürecinde Türkiye ile girdiği yakın ve hassas ilişki bu özel bağlantıların kurulmasını zorunlu kılmaktadır. Üstelik, Türkiye’nin güçlenen Dış Türkler politikasının da bir gereği olarak Suriye Türkmen toplumunun desteklenmesi gereklidir" diye konuştu.

İzlenimleri raporlaştıran heyet, Suriye’de etnik ve mezhepsel kimliği aşan bir insani yardımın yanında, soydaş toplulukların desteklenmesinin de önemli bir milli misyon olarak durduğu belirtildi. İç savaş sürecinde tamamen Türkiye’ye yakın duran ve zaferin kazanılmasında çok büyük bir değer üreten Suriye Türkmenlerinin Suriye’nin geleceğinde etkili bir rol almasının mücadelenin doğal bir gereği olduğunu belirtilen raporda, "Türkiye’nin bölgesel varlığından rahatsızlık duyan veSDG’yi destekleyen uluslararası pek çok gücün Türkmen varlığına hayat hakkı tanımak istemedikleri de açıkça müşahede edilmiştir. Çok boyutlu Ortadoğu siyasetinde bulundukları ülkelerin vatandaşı olan, siyasi ve askeri gerilimlerin tarafı olmaktan korkmayan ve Türkiye’nin menfaatlerini kendi menfaatleri sayan Türkmenlerin hukuklarının her zeminde korunması Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliğinin temel var oluş amacını oluşturmaktadır. Bu anlamda yeni kurulacak siyasal sistemde Türkmen varlığı Suriye’nin geleceği için çok kritik bir önem taşımaktadır" ifadeleri yer aldı.

YÜZDE 30’LUK TÜRKMEN NÜFUSUNUN ARAŞTIRILMASI İSTENDİ

Suriye’de yüzde 13,5 olarak görülen Türkmen nüfusunun azınlık olarak değerlendirilemeyeceğinin altı çizilirken farklı etnik yapılar içinde farklı sebeplerle eriyen Türkmen nüfusunun gerçek oranının yüzde 30 olduğu ve söz konusu nüfusun nerede ve nasıl eridiğinin enine boyuna araştırılması gerektiği vurgulandı.

Suriye’nin imar ve inşa sürecinde Türkiye ve Suriye devletlerinin tensip ve himayelerinde yapılacak projelerle sürecin desteklenmesi gerektiği belirtilerek, yapılması gerekenler şöyle sıralanarak özetlendi:




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —