Bu ülkede her kimlik özgürce ifade edilirken, Türk’ün sesi çoğu zaman duymazdan geliniyor. Oysa Türk kimliği, bu devletin kurucu direği, bu milletin omurgasıdır.
Benim için Türklük; nüfus kâğıdında yazılı bir ibare değil, tarih boyunca şehit kanıyla ödenmiş bir emanettir. Bu emanet, dün ecdadımız dan bize, bizden de yarının nesillerine uzanan bir sorumluluktur.
Türk’ün sesi kısılırsa, bu toprakların adalet terazisi eksik kalır. Çünkü bu kimlik, başkalarının hakkını gölgelemek için değil, eşit yurttaşlığın güvencesi olarak vardır.
Bugün söz alıyorsam, bu bir tercih değil; milletime karşı görev duygusudur.
Türk’ün onurunu korumak, kişisel bir iddia değil, tarihi bir mecburiyettir.
Benim beklentim basittir:
Hukuk herkese eşit uygulanmalı, Türk kimliği de aynı güvenceyle korunmalıdır.
Bizim ailemiz bu vatan için şehitler verdi. Bugün ben de aynı sadakatle konuşuyorum. Çünkü biliyorum ki Türk’ün kimliği, nefesi ve sesi vardır; ve o ses asla kaybolmayacaktır.
Ne yazık ki hak arayanların önüne her zaman aynı engeller konuldu:
Önce algı, sonra iftira, ardından itibarsızlaştırma ve en sonunda sessizlik.
Ben bu zincirin her halkasını yaşadım. Ama bilinmeli ki sözlerim devlete değil; bireysel çıkar uğruna yanlış yapanlara yöneliktir.
Çünkü iftira, eninde sonunda sahibine döner. Onurla yaşayanın itibarı kirlenmez.
Çetin Ay
BWA BAŞKANI
Bilgi Notu...!
Dün yaşanan bir olayda, trafikte aracım birkaç kez rutin kontrole tabi tutuldu.
Yabancı misafirlerimle bir restoranda bulunurken, Almanya Ticaret Başkanı sıfatımla orada olmama rağmen, bana açıkça rahatsızlık verici bir tutum sergilendi.
Yaşananlar bana şu izlenimi verdi:
“Seni itibarsızlaştırmaya çalışıyoruz.”
Benzer yöntemlere geçmişte de tanık oldum.
Ama şundan eminim: onurla duran bir insanın itibarı kirlenemez.
Çetin Ay